Bir yere giderken hep başka bahçeleri inceliyorum. Öyle güzel öyle bakımlılar ki, umarım bir gün ben de onlara yetişebilirim. Uzun zamandır yağmur, soğuk derken bahçeyle hiç ilgilenmedim. Daha önce yazdığım gibi bahçe malzemelerimiz eksikti. Eşim sevgililer günü hediyesi ne istersin diye sorunca ben de hemen bahçe aletleri dedim :)
Hollanda'da internet alışverişi çok yaygın, neredeyse tüm alışverişleri online yapıyoruz. Genelde eşim yaptığı için konuya çok hakim değilim ama bankanın verdiği pos makinasi gibi şifre üretici bir cihaz var. Bu cihaz türkiyedekilerden farklıymış çünkü orda da vardı bizim. Telefona falan gerek kalmadan ve hatta sitelere üye olmak zorunda kalmadan alışveriş yapılabiliyor. Herkes online alışveriş yapıyor diyebilirim. Kargo teslim edildiğinde evde kimse yoksa komşuya bırakıyorlar, sana da hangi numaraya teslim edildiğine dair bir kağıt. Durmadan kargocular geliyor sokağa. Özellikle bizim sokakta gündüz saatlerinde bir tek ben evde olduğumdan kargo teslimat müdürüne dönmüş durumdayım. Mesela biraz önce de geldi bir tane :)
tırmık, sert kıllı süpürge, taş aralarındaki otları yolucu bir alet, eldiven |
Ne diyordum, bahçe aletlerini de internetten aldık. Yapı markete git, orda zaman harca, üstelik bi dünya otopark parası öde daha pahalıya geliyor. Bir de marketlerde ihtiyaç duymadığın halde görüp dayanamayıp sepete atılanlar oluyor esktra harcama olarak :) Sanırım gün gelecek insanlar alışverişin her türlüsünü internetten yapacak ve boş vakitlerini keyif zamanlarına ayıracaklar.
Ön bahçemizin üç tarafı yarım metre genişliğinde ekili alandan oluşuyor. Yukarıdaki resimde görüldüğü gibi girişte iki top çalının kırpılıp yuvarlak yapılması lazım. Sol taraftaki sıradaki yapraklar toplanacak (köklerin arasına girince çok zor oluyor ayıklaması) kuru dallar kesilecek ve çiçekler budanacak. Ön taraf yine aynı şekilde yapraklar temizlenip çiçekler budanacak.
Yukarıdaki resimde görülen sağ sırayı bugün temizledim, üstteki resimde görülen bir çöp kovası sıkıştırılmış halde yaprakla doldu. Allahım ne kadar çok varmış. Toprağı tırmıkladım, yabani otları ayıkladım ve bazı çiçekleri budadım. Çamın hemen önünde bir gül var, onun da budanması lazım.
Yeri gelmişken söyleyeyim, her kapının önünde biri biraz daha büyük iki çöp kovası var. Büyük olan ev atıkları için ve iki haftada bir alınıyor. Çöp poşeti içinde çöpleri koyuyoruz. Küçük olan organik çöpler için, dallar yapraklar, doğradığımız sebze kabukları vs. Bunlar da haftada bir toplanıyor. Herkes çok sıkı riayet etmiyor galiba ama biz eskiden beri alıştığımız için, cam, plastik, kağıt ve tetrapak çöplerini de ayırıyoruz ve kasaba merkezindeki ilgili yeraltı konteynırlarına atıyoruz.
Biz eve taşındığımızda bu ön bahçe taşları gayet beyazdı. Çok iyi seçilmiyor ama taşların arasında otlar ve yosunlar var.Bir de ekili alanın sınırlarından taşan topraklar oralardaki taşları çamurlamış, kapkara olmuş. Toprak alanın temizlemesi bitince bu taş aralarını temizlemek ve taşları beyazlatmak lazım. Su ve fırça ile yıkarsam olur gibime geliyor bir yolunu bulacağız artık.
Bir de arka bahçe var ki onu da geç olmadan elden geçirmeliyim. Zira ortancalar yaprak vermeye başladı, fazla büyümeden budama işini yapsam iyi olacak. Yapraklı dalları kesmeye kıyamıyorum çünkü.
Tüm işler bitince bahçenin son halini de paylaşırım. Bana bol enerji dileyin anacım :)
No comments:
Post a Comment